
Financial Times’ın haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İstanbul’da yapılacak Ukrayna-Rusya barış görüşmelerine katılmama kararı aldı. Görüşmeyi ilk öneren taraf olan Putin’in, bu kararını dün gece duyurmasıyla Kremlin’in günler süren belirsiz tutumu sona erdi. Rusya’yı görüşmede Kremlin danışmanı Vladimir Medinsky temsil edecek.
Putin’in bu “yokluğu”, yalnızca diplomatik bir jestten öte, büyük bir jeopolitik hesaplaşmanın parçası olarak görülüyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bugün Ankara’da bir araya geliyor. Görüşmeye Putin’in katılması hâlinde kendisinin de dahil olacağını açıklamıştı. Trump da aynı şekilde, Putin’in katılımı hâlinde kendisinin de görüşmeye dahil olabileceğini belirtmişti.
Trump Baskısı ve AB’nin Yaptırım Hazırlığı
ABD Başkanı Donald Trump, savaşa son verilmesi konusunda taraflara baskı yapıyor. Putin’in bu görüşmeden kaçınması, Batılı başkentlerde “barışı istemeyen taraf kim?” sorusunun cevabını netleştirebilir. Zelenskiy bu hafta yaptığı açıklamada “Eğer Putin gelmezse ve oyun oynarsa bu, savaşın bitmesini istemediğinin son kanıtıdır” demişti.
Avrupa Birliği, Putin’in müzakereleri sabote etmesi hâlinde Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar uygulamaya hazırlanıyor. 17. yaptırım paketi dün kabul edildi ve önümüzdeki hafta yürürlüğe girecek. Yeni yaptırımların enerji ve finans sektörlerini hedef alacağı belirtiliyor.
Zelenskiy’den Net Mesaj: Bu Bir Ultimatomdu
Putin’in “müzakere” dediği taleplerin Ukrayna egemenliğini zedeleyecek düzeyde olduğu ve aslında bir “ultimatom” olduğu ifade ediliyor. Zelenskiy, 2022’de İstanbul’da yapılan görüşmelerle ilgili “Gerçek bir müzakere olmadı. Bu, bir katilin ültimatomuydu” dedi.
Transatlantik Ticarette Güvenlik Tartışması
FT haberine göre, AB-ABD arasında yürütülen otomobil ticaretinde güvenlik standartları bir pazarlık unsuru hâline geldi. Trump yönetimi, AB’den güvenlik standartlarını ABD seviyesine indirmesini talep etti. Ancak AB Komisyonu, bu talebi reddetti. Komisyon’un ticaret genel müdür yardımcısı Leopoldo Rubinacci, “AB vatandaşlarının güvenlik ve çevresel hakları pazarlık konusu olamaz” mesajını verdi.
Verilere göre, 2013’ten bu yana AB’de yaya ölümleri %16 azalırken, ABD’de bu oran %25 arttı. Uzmanlar, AB’nin geri adım atmamasını yaya güvenliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor.