
ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci dönemindeki ilk büyük dış gezisi olan Ortadoğu turu, Türkiye açısından da kritik bir dönemeçle çakıştı. Suudi Arabistan’da büyük yatırım anlaşmalarına imza atan Trump, Suriye yaptırımlarının kaldırılacağını duyururken, Ankara’da PKK’nın silah bırakması ve Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine ev sahipliği yapılması gibi gelişmeler yaşanıyor.
Yaptırımlar kalkıyor, diplomatik açılım başlıyor
Trump, Riyad’da yaptığı konuşmada, Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılacağını duyurdu. Bu karar, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun baskılarıyla alındı. Trump, “Suriye’ye yeniden büyük olma şansı tanımak istiyoruz” dedi. Yeni Şam yönetiminin lideri, eski El Kaide komutanı Ahmed el-Şeraa ile de görüşme planlandığı bildirildi.
Erdoğan’ın diplomatik atağı
Bu gelişmelerin yaşandığı hafta, Türkiye’nin barış diplomasisinde kilit rol oynadığı bir döneme de denk geliyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara’ya gelirken, Rusya’dan da üst düzey bir heyetin İstanbul’daki barış masasına katılması bekleniyor. Trump, sürece destek amacıyla Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu Türkiye’ye gönderdi.
PKK silah bırakıyor, Kürt meselesinde yeni dönem
Bu hafta ayrıca, 40 yılı aşkın süredir Türkiye’ye karşı silahlı mücadele yürüten PKK, resmen silah bırakacağını ve dağılacağını açıkladı. Bu gelişme, sadece Türkiye içinde değil, Suriye’deki Kürt gruplar ve yeni Şam yönetimiyle olan ilişkiler açısından da kritik bir rol oynayacak.
Otoriterleşme eleştirilerine rağmen sahneye dönüş
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun geçtiğimiz haftalarda tutuklanması sonrası Türkiye’de protestolar patlak vermişti. Ancak Batı dünyasından Erdoğan’a yönelik güçlü bir tepki gelmedi. Brookings’ten Aslı Aydıntaşbaş’a göre, bu sessizlik Erdoğan’ın küresel diplomasiye güçlü bir dönüş yapmasını sağladı.
Trump-Erdoğan ilişkisi güçleniyor
Trump, Erdoğan ile uzun süredir kişisel düzeyde güçlü ilişkiler kurdu. Carnegie Endowment’tan Alper Coşkun’a göre, iki liderin “kurumsal yapıları sarsma isteği ve otoriter eğilimleri” onları benzeştiriyor. Middle East Institute’ten Gönül Tol ise, “Son 15 yılın gerginliğinden sonra ilişkilerde yeni bir sayfa açılıyor” diyor.
Sonuç: Erdoğan’ın küresel dönüşü
Washington Post’a göre, hem içeride PKK ile barış süreci hem dış politikada arabuluculuk hamleleri, Erdoğan’ın bölgesel gücünü yeniden pekiştirmesine olanak sağlıyor. Ancak içerideki otoriter eğilimlerin göz ardı edilmesi, Batı’nın normatif değerler yerine stratejik öncelikleri öne aldığını gösteriyor.