
El Periódico gazetesine göre Türkiye, Suriye’de zayıflayan IŞİD tehdidine karşı yeni bir bölgesel koalisyon kurarak ABD’nin rolünü devralmaya hazırlanıyor. Ankara, bu hamleyle hem kendi ulusal güvenliğini sağlamayı hem de ABD’nin Suriye’den tamamen çekilmesini hızlandırmayı hedefliyor.
Yeni koalisyon: Türkiye liderliğinde bölgesel güvenlik
Türkiye’nin öncülüğünde oluşturulan yeni bölgesel güvenlik koalisyonuna Suriye, Irak, Ürdün ve Lübnan da dahil oldu. Bu yapının amacı, IŞİD’in yeniden güçlenmesini engellemek ve ABD’nin daha önce yürüttüğü askeri operasyonları devralmak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hamleyle ABD Başkanı Donald Trump’a açık bir mesaj verdiği belirtiliyor: “Suriye’den çekilin, IŞİD’le biz ilgileniriz.”
SDG’nin dağıtılması ve kampların geleceği
Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 2025 yılı sonuna kadar feshedilerek yeni Suriye yönetimine entegre edilecek. Bu gelişme, özellikle doğu Suriye’deki Al Hol ve Al Roj kamplarında tutulan yaklaşık 10.000 IŞİD bağlantılı erkek ve 40.000 kadın ve çocuğun geleceğini belirsiz hale getiriyor. Uzmanlar bu kampların radikalleşme ve yeni militan üretme potansiyeli nedeniyle tehlikeli olduğunu vurguluyor.
Türkiye’nin askeri rolü genişliyor
Türk hükümeti, çöl bölgelerinde IŞİD’e karşı hava desteği sağlamak amacıyla insansız hava araçları (İHA) ve savaş uçakları göndermeye hazırlanıyor. Türk yetkililer, Suriye ordusunun bu bölgelerde yeterli istihbarat ve hava gözetimi kapasitesine sahip olmadığını belirtiyor.
Washington’dan çekilme sinyali
İsrail basınına yansıyan haberlere göre Trump yönetimi, İsrail hükümetine Suriye’deki Amerikan askerlerinin kademeli olarak çekileceğini bildirdi. ABD’nin yaklaşık 2.000 askeri hâlâ sahada bulunuyor ve özellikle SDG’yi koruma görevini sürdürüyor.
Uzmanlardan uyarı: Erken çekilme riskli olabilir
Middle East Institute uzmanlarından Charles Lister, ABD’nin erken bir çekilme kararı almasının büyük bir hata olacağını belirtiyor. Lister’a göre, “IŞİD’in nihai olarak yenilmesi, Suriye’nin başarısızlığa uğramayan bir geçiş sürecinden geçmesine, ekonomik yaptırımların kaldırılmasına ve ülkenin yeniden inşasına bağlı.”